Küçük Yusuf depremde hem ailesini hem de bacağını kaybetti!
Mehmet TOPRAK – Herkes Duysun / ADIYAMAN (İGFA) – 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve “Yüzyılın Felaketi” olarak kaydedilen Kahramanmaraş merkezli depremler binlerce sobayı ateşe verdi. Uzun süre Türkiye’nin, hatta dünyanın gündemini sarsan deprem, binlerce insanın hayatını kaybetmesine, yüzbinlerce insanın evlerini terk etmek zorunda kalmasına neden oldu.
Depremden en çok etkilenen ailelerden biri de Deveci ailesi oldu. Depremzede Bünyamin Deveci, 6 Şubat depreminde başta annesi ve babası olmak üzere pek çok yakınını kaybetti. Bünyamin Deveci, depremden 72 saat sonra enkaz altında kalan kardeşi Yusuf’u enkaz altından çıkarmayı başardı ve ne yazık ki minik Yusuf burada bir bacağını kaybetti. Küçük Yusuf’a artık ağabeyi Bünyamin Deveci bakıyor ve onu yalnız bırakmıyor.
DEVECİ AİLESİ SARSMA SIRASINDA NELER YAŞADI?
Herkes Duysun muhabirine konuşan Bünyamin Deveci, “6 Şubat depreminde kardeşimin 72 saat boyunca enkaz altında kalması bende çaresizlik, sakinlik ve yalnızlık duygusu yarattı. Kardeşimin görevden alınmasından sonra yetkili kurum sıkıntısı yaşandı. Bunun sonucunda 11 ilde bu deprem yaşandı. Kardeşimi çıkardığımda annem ve babam hâlâ enkaz altındaydı. Ben de hemen kardeşimin peşinden gittim. Kardeşimi bulamadım, bu yüzden kayıp olduğunu bildirdim. Ankara’da söylendi. Bir akrabamla iletişime geçtim, bu normalde 3-4 gün sürüyordu. Ana karadaki bir hastanede Yusuf adında iki hasta vardı ama ikisi de ağabeyim değildi. Daha sonra enkaz altından çıkan annem ve babamı mezarlığa götürürken bir telefon aldım. Yozgatlı ağabeyim beni aradı ve yardım etmeye çalıştı. Bana bir fotoğraf gönderdi ve ‘Bu senin kardeşin mi?’ dedi. diye sordu. “Sohbet etmeye başladı, Allah ondan razı olsun.” söz konusu.
“AĞLAMAYIN, AYAĞINI KESTİĞİMİZİ BİLMİYOR”
Kardeşini Diyarbakır’da bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde bulan Bünyamin Deveci kardeş, bundan sonraki süreci şu sözlerle anlattı:
“Kardeşimin Diyarbakır’da bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde olduğunu öğrenince hemen Diyarbakır’a doğru yola çıktım. Hastaneye geldim, kardeşim yoğun bakımda. Durum aynı değildi. Kardeşimi görünce bana ‘Kardeşim, annem babam nerede?’ diye sordu. Şöyle sorular sormaya başladı: Bu yüzden ona yalan söylemek zorunda kaldım. ‘Annem yaşıyor, o da hastanede.’ Söyledim. Kardeşimi daha fazla üzülmesin, daha çaresiz kalmasın diye teselli ettim. Tabii işin bir de perde arkası tarafı var ve bu beni öldürüyordu. Allah bir daha böyle bir doğal afet yaşatmasın, yaşadık. Doğal olarak Yusuf’un bacağının kesildiğini ilk gördüğümde yatmakta olan vücudunda bir şeylerin eksik olduğunu hissettim. Bu arada yoğun bakıma girecekken doktor beni uyardı: “Ağlama, ayağını kestiğimizi bilmiyor.” söz konusu. Tabi yoğun bakıma girdiğimde ayaklarının olmadığını fark ettim.”
“YUSUF AİLEM TARAFINDAN BANA EMANETTİR”
Yusuf’un yaklaşık 3 aydır yoğun bakımda kaldığını belirten Deveci kardeş, “Ben de yanındaydım, konteyner kentlerde dağıtım yapılıyordu. O dönem Adıyaman’a gelip konteyner ev aldım ama almak kolay olmadı, imkanlar çok zordu. Dolayısıyla bu genç yaşta üzerime büyük bir sorumluluk düşüyor çünkü Yusuf ailemin bana emaneti. Hayat zor, yaşamak zor. “Ben bu durumları, bu koşulları atlatmaya çalışıyorum ve işsiz olmama rağmen Yusuf kardeşime destek oluyorum.” İfadelerini kullandı.
“ARKADAŞLARIMIN AYAKLARI VAR AMA BENİM YOK”
Yusuf’un depremde bacağını kaybettikten sonra okula gitmek istemediğini kaydeden Deveci kardeş, “Ben bu konuda elimden geleni yapmaya çalıştım. Protez aşamasında ise temeli kapatılan protezi Adana’da yaptırdık. Bundan sonra ağabeyim okula gitmememi istedi. ‘Arkadaşlarımın ayakları var ama benim yok!’ söz konusu. Ben de arkadaşlarının söylediği gibi değil, ayaklarının yokluğuna alışması için dinlenmesini söyledim. Kardeşimin şu anda ayağında protez var ama alışıyor. Desteğe ihtiyacı var, normal bir insan gibi yürüyemiyor. “Proteze alışması için dinlenmesi gerektiğini, arkadaş çevresi içinde olduğu sürece nefret duyguları geliştirmemesini söyledim.” söz konusu.